Araknoid kist tedavisi, öncelikle doğru bir şekilde teşhis edilmelidir. Bunun için ilk olarak beyin tomografisi yapılır. Bu testte, X ışınları kullanılarak görüntüler elde edilir ve kistin içindeki sıvı siyah olarak görülür. Beyin tomografisinin ardından manyetik rezonans (MR) görüntüleme yapılır. MR'da manyetik alan kullanılır ve X ışınları kullanılmaz. Araknoid kist teşhis edildiğinde, hasta sıklıkla beyin cerrahisi veya nöroloji uzmanına sevk edilir. Çoğu vakada, başka bir müdahale gerekmez. Ancak, araknoid kistin belirgin semptomları varsa cerrahi işlem düşünülebilir.

Araknoid kist tedavisi için iki ana cerrahi seçenek bulunmaktadır. Hangi yöntemin hasta için uygun olduğuna cerrah karar verir. Bu karar, birçok faktöre bağlıdır ve doktor bu faktörleri göz önünde bulundurarak bir seçim yapar. Cerrahi müdahale ile amaç, kistin boşaltılması veya başka bir yere yönlendirilmesidir.

Araknoid kistin cerrahi tedavisinde iki temel yaklaşım vardır:

İlk yöntemde, kist içine girilerek kist diğer araknoid boşluklara yönlendirilir. Bu işlem genellikle kraniotomi adı verilen bir prosedürle yapılır. Kraniotomide, kafa kemiği kaldırılır ve kist mikroskobik olarak beyindeki diğer araknoid boşluklara yönlendirilir.

Şant ameliyatında ise, kafa derisine küçük bir delik açılarak şant yerleştirilir. Şant sistemi, karın boşluğuna bir hortum aracılığıyla bağlanır ve tüm sistem cilt altına yerleştirilir, böylece dışarıdan fark edilmez. Hastaya uygun şantın seçilmesi, tedavi başarısı açısından oldukça önemlidir.

Cerrahi müdahale sonrasında hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır:

Araknoid kistler genellikle zararsızdır ve çoğu vakada tedavi gerektirmez. Ancak, belirgin semptomlara neden olan kistler cerrahi müdahaleyle tedavi edilebilir. Doğru teşhis ve uygun cerrahi yöntem seçimi, tedavi başarısında kritik öneme sahiptir. Hastaların, cerrahi sonrasında doktor önerilerine dikkat etmesi ve düzenli kontrollerini aksatmaması önemlidir.