Perinöral kist, diğer adıyla Tarlov kisti, sakral perinöral kistler olarak bilinir ve sinir kökünün dış yüzeyini örten pia ile sinir kökünü saran araknoid membran arasında oluşurlar. Bu kistler başlangıçta spinal subaraknoid alan ile serbest ilişki içindedir; ancak zamanla bu ilişki ortadan kalkabilir veya yetersiz hale gelebilir. Başlangıçta yalnızca tek bir sinir kökü içeren kist, büyüyerek birden çok sinir kökü içerebilir. Sakral perinöral kistler ilk olarak Tarlov tarafından tanımlanmış ve diğer ekstradural meningeal lezyonlardan üç temel özellikle ayrılmıştır: dorsal kök gangliyonu ve sinir kökünün birleşmesinden kaynaklanma, myelografide geç dolma paterninin olması ve mikroskobik çeşitlilik.
Perinöral Kistlerin Tanısı
Sakral perinöral kistler sıklıkla rastlantısal olarak tanımlanır. Larson, bel ve bacak ağrısı olan ve lumbar myelografi ile incelediği olgularda %17 oranında sakral perinöral kist saptadığını açıklamıştır. Benzer yakınmaları olan ve MRG ile incelenen 442 olguda bu oran %4.4 idi. Spinal sinir kökü içeren ve ekstradural alana uzanan perinöral kist ile subaraknoid alan arasındaki ilişki giderek yetersiz hale gelebilir veya tam olarak ortadan kalkabilir. Kist içindeki basıncın giderek artması ile ilişkide olduğu sinir kökü veya kökleri ile ilgili progresif ağrı, duyu bozukluğu, güçsüzlük ve üriner sfinkter kontrolü bozuklukları gibi semptom ve bulgular ortaya çıkabilir. Sakral perinöral kistler genellikle sakrumda erozyon ve sakral spinal kanalda genişlemeye neden olurlar. Ancak bu değişikliklerin oluşması, bu lezyonların semptomatik oldukları anlamına gelmez. Bu lezyonların tanımlanmasında myelografi iyi bir yöntem olmasına karşın, erken ve geç myelografik çalışma yapılmadan lezyonları görüntülemek zor olabilir.
Görüntüleme Yöntemleri
Kist sayısı, büyüklüğü, kemik yapıda oluşan değişiklikler spinal BT ile görülebilir. Ancak MRG, transvers, sagittal ve koronal planda görüntüler verebildiğinden kistin ekstansiyonları ve morfolojik yapısı ile ilgili daha detaylı bilgiler sağlar. Perinöral kist ile subaraknoid alan arasındaki ilişkinin yetersiz olması veya ilişki olmaması bu olgularda radiküler kompresyon ve nörolojik bulguların ortaya çıkacağı biçiminde kabul edilmektedir.
Belirtiler ve Semptomlar
Perinöral kistlerin belirtileri ve semptomları şunlardır:- Ağrı: Bel, bacak ve kalçada ağrı
- Duyu Bozuklukları: Karıncalanma, uyuşma
- Güçsüzlük: Kas güçsüzlüğü
- Üriner Problemler: İdrar kaçırma veya idrar yapmada zorluk
Tedavi Yöntemleri
Perinöral kistlerin tedavisinde çeşitli yöntemler kullanılabilir:- Medikal Tedavi: Ağrı kesiciler, anti-inflamatuar ilaçlar
- Fizik Tedavi: Kas güçlendirme egzersizleri
- Cerrahi Müdahale: Kistin büyüklüğüne ve semptomların şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir
Sonuç
Konjenital lezyonlar olan sakral perinöral kistler sıklıkla rastlantısal olarak tanımlanmış; patogenezleri ve evrimleri tam olarak bilinmemektedir. Sayıları, büyüklükleri, sakrumda oluşturdukları değişiklikler klinik tablo ile uyumlu olmayabilir. Konvansiyonel MRG yanında her zaman anlamlı olmamakla birlikte akıma duyarlı MRG ile kistin dinamik yapısı hakkında bilgi edinilebilir. Ayrıca bu olguların tanı, ayırıcı tanı ve takiplerinde ürodinamik çalışma yapılması perinöral kistin evrimi ile ilgili yararlı bilgiler verecektir. Radiküler kompresyon bulguları olmayan olgulara tıbbi tedavi uygulanması ve periyodik takipleri uygun olacaktır.
|
Tarlov kisti yaşayan biri olarak, bu kistlerin bel ve bacak ağrısına yol açtığını deneyimledim. Doktorum, Tarlov kistinin boyutunun ve sayısının belirtilerimi etkileyebileceğini söyledi. Bu konuda daha fazla bilgi almak istiyorum; kistin büyüklüğü ile semptomlar arasında kesin bir ilişki var mı?
Cevap yazTarlov Kistleri ve Semptomlar Arasındaki İlişki
Evrensel, Tarlov kistleri ile yaşadığınız ağrıların sizi etkilediğini duymak üzücü. Tarlov kistlerinin boyutu ve sayısı, semptomlar üzerinde etkili olabilir; ancak bu etki kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde büyük kistler belirgin semptomlara yol açarken, diğerlerinde küçük kistler bile ciddi rahatsızlıklar yaratabilir.
Boyut ve Semptomların Değişkenliği
Kistin boyutu ile semptomlar arasındaki ilişki kesin bir biçimde tanımlanmış değildir. Kistin yerleşimi, komşu sinir yapıları üzerindeki baskı durumu ve kişinin genel sağlık durumu gibi faktörler de semptomları etkileyebilir. Kistlerin sayısı da önemlidir; bazı kişilerde birden fazla kist bulunması, daha yoğun semptomlara yol açabilir.
Uzman Görüşü ve İzleme
Doktorunuzun önerdiği gibi, kistlerinizi düzenli olarak izlemek ve semptomlarınızı takip etmek önemlidir. Bu süreç, kistlerin büyümesi veya değişim göstermesi durumunda gerekli önlemleri almanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, farklı tedavi seçenekleri ve yönetim stratejileri hakkında bilgi almak için bir nöroloji uzmanına danışmanız faydalı olabilir.
Umarım bu bilgiler, Tarlov kistleri hakkında daha fazla anlayış kazanmanıza yardımcı olur. Sağlığınıza dikkat edin.
Perinöral kistlerin tanısı sırasında Larson'un %17 oranında sakral perinöral kist saptaması normal mı? Ben de bel ve bacak ağrısı yaşıyorum, bu kistler genelde rastlantısal olarak mı tanımlanıyor? MRG ile incelenen olguların %4.4'ünde kist bulunması sık rastlanan bir durum mu?
Cevap yazŞehrar,
Perinöral kistlerin tanısı sırasında Larson'un %17 oranında sakral perinöral kist saptaması, literatürde belirtilen oranlara göre nispeten yüksek bir rakam olabilir. Ancak bu kistlerin genelde rastlantısal olarak tanımlandığı doğrudur. MRG ile incelenen olguların %4.4'ünde kist bulunması, bu tür kistlerin nispeten yaygın olduğunu göstermektedir. Bel ve bacak ağrısı yaşayan bireylerde bu kistlerin varlığının tesadüfi bir bulgu olabileceği unutulmamalıdır. Ancak, semptomlarınızın nedenini tam olarak belirlemek için bir uzman hekimle görüşmenizde fayda var. Sağlıklı günler dilerim.