Kistler, vücudun çeşitli bölgelerinde anormal oluşumlar olarak ortaya çıkabilir ve her kist türü için farklı tedavi yöntemleri uygulanır. Kistler genellikle içi sıvı dolu zarlarla çevrilidir ve bu sıvı iltihap olabilir. Kist tedavisinde, bu sıvının vücuda yayılması enfeksiyona yol açabilir. Kistler çoğunlukla kanserle ilişkilendirilir, ancak çoğu kist iyi huyludur ve kansere neden olmaz. Kistler, kişinin bünyesine ve bulundukları yere göre farklı boyutlarda olabilir.

Kist tedavisinde öncelikle kistin durumu değerlendirilir. Günümüzde en yaygın görülen kist türleri arasında yumurtalık kisti, göğüs kisti, diş kisti, akciğer kisti ve karaciğer kisti yer alır. Bazı kistler belirti vermeksizin ortaya çıkabilir ve özellikle kadınlarda görülen çikolata ve yumurtalık kistleri tesadüfen jinekolojik muayene sırasında tespit edilebilir. Belirti vermeyen kistler oldukça sinsidir ve ani büyüme gösterebilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi her zaman önemlidir.

Kist tedavisinde öncelikle kistin türü belirlenir. Her kist türü için farklı bir tedavi yöntemi uygulanır; dolayısıyla aynı yöntem tüm kistler için kullanılmaz. Kistin türü anlaşıldıktan sonra uygun tedavi yöntemi seçilerek uygulanır. Erken teşhis bu süreçte her zamanki gibi kritik bir öneme sahiptir. Kistin iyi huylu olup olmadığının bilinmesi gerekir. İyi huylu kistler genellikle cerrahi müdahale ile alınır. Ameliyatla alınmayan iyi huylu kistler zamanla büyüyerek kötü huylu kiste dönüşebilir.

Kist kötü huylu ise, öncelikle bir parça alınarak kistin durumu öğrenilir. Eğer kist kanser hücreleri barındırıyorsa, cerrahi bir operasyonla alınması gerekir. Ancak kist çok hassas bir yerde bulunuyorsa, lazer operasyonu tercih edilebilir.

Yumurtalık kisti, kadınlara özgü bir kisttir ve yaş sınırlaması yoktur. Her yaştan kişide görülebilir, ancak çoğunlukla 20 ile 40 yaş grupları arasında sık görülür. Bu yaşlarda görülen kistlerin çoğu iyi huyludur. Yumurtalık kisti tedavisinde öncelikle kistin durumu ve boyutu değerlendirilir. Ardından ultrason muayenesi yapılır ve kistin bulunduğu bölge belirlenir. Eğer ultrason görüntüsünde kistin iyi huylu olmadığı tespit edilirse, kistin vakit kaybetmeden ameliyatla alınması hedeflenir. İyi huylu ancak büyük boyutlu kistler de kansere yol açabileceği düşünülerek cerrahi bir operasyonla alınır.

Diş kisti tedavisinde öncelikle kistin dişin üst damakta, diş etinde veya çeneye yakın bir yerde olup olmadığı tespit edilir. Ardından, dişlerin zamanla yok olmasına neden olacak kistler ameliyatla alınır. Kistin çıkarıldığı bölgede oluşan çukur zamanla kapanarak eski halini alır.

Çikolata kistleri iyi huylu kistlerdir ve kansere sebebiyet vermezler. Çikolata kistinin bölgeden alınması için kişiye açık veya kapalı ameliyat uygulanır. Son zamanlarda en çok tercih edilen yöntem kapalı ameliyattır. Kapalı ameliyatın ardından kişinin iyileşme süreci diğer seçeneğe göre daha hızlıdır. Bu nedenle, çikolata kisti ameliyatı olacak kişiler genellikle kapalı ameliyatı tercih eder.

Karaciğer kisti, başlangıçta herhangi bir belirti vermeden ilerler. Şikayet ve belirti vermeksizin gelişen bu hastalık, en sık görülen kist türlerinden biridir. Karaciğer kistleri çoğunlukla iyi huylu olsa da nadiren kötü huylu kistler de çıkabilir. Kistin teşhis edilmesinin ardından cerrahi bir operasyonla alınması önerilir. Ancak, zamanla kendiliğinden kaybolabilen karaciğer kistleri için kurutma işlemi de tercih edilebilir.

Göğüs kisti, kadınların en korkulu rüyalarından biridir. İçi sıvı dolu olan bu kist, göğsün farklı yerlerinde birden fazla olarak görülebilir. Eğer göğüs kisti kişiye rahatsızlık vermiyorsa veya ağrı, sancı gibi sorunlara yol açmıyorsa kendiliğinden iyileşmesi beklenebilir. Ancak, kist büyüyorsa veya ağrıya yol açıyorsa alınmasında fayda vardır. Göğüs kistlerinin tedavisinde iğneli operasyon en fazla tercih edilen yöntemdir. İğne ile göğüsteki sıvı dolu kistin alınması hedeflenir. Çok küçük kistler için ilaç ile tedavi yöntemi de tercih edilebilir.